Reggio Emilia, 1970'lerden bu yana kreş, anaokulları ve üniversitelerin işbirliğiyle rafine edilmiş başarılı etkin öğrenme yöntemidir. Reggio Emilia metodu'nun en önemli özelliği; çocuğun istenilen yeteneklerini geliştirebileceği, özenle düzenlenmiş ortam sunmasıdır. Ortam; çocuğun farklı kişiler arasında ilişki kurması , hoş çevre yaratması, değişimler, etkinlikler ve alternatifler sunması, sosyo-etkin-bilişsel öğrenmenin gelişmesi için potansiyel sağlaması açısından çok önemlidir. Hatta Reggio Emilia kreş, anaokuluları'nda ortam (fiziksel ve sosyal ortam) öğrenmenin kendisidir. Ortam; çocuğun değişik deneyimler yaşayabilmesi amacıyla özenle düzenlenmektedir ve önceden planlanmış grup çalışmaları-atölyeleriyle (mevcut çocukların ilgi alanları doğrultusunda belirlenmiş) çocuğun çevreyle ilgili yeni etkileşimler kurması sağlanmaktadır.
Reggio Emilia yönteminde herkese uygulanan sabit program yoktur. Her çocuğa özel, çocuğun içindeki potansiyeli çıkarmaya yönelik program uygulanır.
Reggio Emilia anaokulu'nda öğretmen, bilgi verici değil, çocuğun yanında yardımcı araştırmacı/öğrenen konumundadır. Asıl görevi; öğrenmeyi kolaylaştıracak şekilde dinlemek, incelemek, soru sormak, grubu yönlendirmek, düşünmeyi dürtüklemek bazen özellikle olayları provoke etmektir.
Reggio Emilia yaklaşımında aileler eğitimin öğretim etkinliklerinde aktif rol oynarlar. Reggio Emilia anaokulu'nda ebeveynler içinde çeşitli konularda eğitim programları vardır.
Reggio Emilia Yaklaşımında Öğretmen
Reggio Emilia yaklaşımının en önemli özelliği öğretmenlerin “öğrenen” şapkasıyla görülmesidir. Öğretmenler her sınıfta eşit haklara sahip bireyler olarak çalışır. Öğretmenler ve personelle kendi işi, çocukların çalışmaları hakkında sürekli tartışır ve yorum yapar. Bu karşılıklı alış- veriş, kalıcı, sürekli eğitimi ve teorik zenginleşmeyi sağlar. Öğretmenler kendilerini, çocuklarla çalışmalarının dökümanlarını hazırlayan birer araştırmacı olarak algılamaktadırlar. Öğretmenler gözlem yapar, konuşmaları kaydeder, çocukları kameraya kaydederler. Onlar bütün gözlemlerini tüm öğretmenler ve ailelerle paylaşırlar ve daha sonra öğrencilerin spontane etkinliklerini genişletebilmenin yolunu ararlar. Reggio Emilia öğretmenleri çocuklar, ebeveynler ve görevlilerle birlikte çalışarak çocukların daha önceden bildiklerini ortaya çıkarır. Çocukların ilgi ve yeteneklerine dayanan projeleri hazırlar ve çocukların bu proje konularıyla ilgili bilgi seviyelerini desteklerler.
Reggio Emilia Yaklaşımında Çevre
Reggio Emilia yaklaşımına göre iyi çevre çocuğun seçebileceği birçok alternatifin bulunduğu, ilişkiye geçmede onu motive edebilen önemli unsurdur. Reggio Emilia metodu'nda çevre eğitimsel etkinliklere tam katılımlı olan elemandır. Hatta ortam için “öğretmenin kendisi” deyimi kullanılmaktadır. Ancak ortamla kastedilen sadece fiziki çevre değil aynı zamanda sosyal çevredir. Bu nedenle Reggio Emilia anaokulu'nun merkezinde yetişkinler ve çocuklar arasındaki iletişimi kolaylaştırmak amacıyla bütün çocukların ve öğretmenlerin birlikte bulunabileceği büyük alan bulunur. Sınıflar ise bu açık alanın etrafına düzenlenmiştir. Çocuklar ve yetişkinler gün boyunca bu alanı kullanmak zorundadırlar.
Reggio Emilia anaokulu'nda hiç kimse kendisini başkalarının gördüğü şekilde görme şansına sahip değildir düşüncesinden hareket edilerek duvarlara köşeli olarak yan yana getirilen aynalar yerleştirilir ve böylece çocuk kendisini başkalarının gözüyle görür. Ayrıca, çocuğa göre tasarlanmış içine girip güvenle oynayabilecekleri üçgen prizmalar, konveks ve konkav aynalar anaokuluların birçok yerinde kullanılmıştır. Reggio Emilia anaokullarında duvarlar kreş anaokulu çağı çocuk resimleri ve farklı çalışmalarla doludur. Bu tür görsel sunumlar öğrencilerinin öğrenmelerinin pekişmesi ve öğretmenler, anne-babalar ve çocuklar arasındaki iletişimin şekillenmesinde önemlidir. Resim, tablo, heykel vb. etkinlikler, uygulanan projelerin fotoğrafları ve projeleri anlatan duvar panoları ve benzeri görsel materyaller anaokulu'nun her yerinde sunulur.